Günümüz toplumunda bireyler
“ben ile biz” arasında tercih yaparken “ben” merkezli düşünmekten kendini alamıyor.
“Ben” merkezli yaklaşım toplumda her düşünceden insanımıza sirayet etmiş
durumdadır. Hal böyle olunca kişisel çıkarlar, siyasi çıkarlar çoğu zaman milli
çıkarların önüne geçmektedir.
Türk Milletine lazım olan "biz" şuurudur. "Biz" olmanın yolu Milli Kimlik bilincine sahip olmaktan geçer.
Milli kimliğin bilincinde olan her birey milliyetçidir. Milliyetçilik bir milletin bağımsızlığını, vatanını ve milletini oluşturan değer yargılarına karşı beslenen sevgi ve bu sevginin eyleme dönüşmüş halidir.
Türk Milletine lazım olan "biz" şuurudur. "Biz" olmanın yolu Milli Kimlik bilincine sahip olmaktan geçer.
Milli kimliğin bilincinde olan her birey milliyetçidir. Milliyetçilik bir milletin bağımsızlığını, vatanını ve milletini oluşturan değer yargılarına karşı beslenen sevgi ve bu sevginin eyleme dönüşmüş halidir.
Modernleşme
bir milliyetçilik hadisesidir. Milliyetçilik hem bir duygu hem de bir
ideolojidir. Küreselleşen dünyada kendi değer yargıları ile yaşama ve
başkalaşmadan çağa ayak uydurarak milli benliğini ve kimliğini yaşatma
savaşıdır.
Bugün
içinde bulunduğumuz şartlar gösteriyor ki bu savaşta “En güçlü silah fikir, en
güçlü fikir Türk Milliyetçiliğidir.”
14 yıldır
Türk Milliyetçiliğinin ötelenmesi, horlanması, devletten uzaklaştırılması ve “Gayrı
Milli” oluşumların devletin en mahrem, en stratejik noktalarını ele geçirmesi
Türk Milletine pahalıya malolmuştur.
15 Temmuz
gerçeği ortadayken Milli şuur daima diri tutulmalı, milli birlik tesis
edilmelidir. Bugün Türk Milliyetçilerinin siyasi temsilci MHP bunun
mücadelesini vermektedir.
MHP’nin
bugünkü duruşu “Dün dündür, bugün bugündür” anlayışındaki eyyamcılarla ya da
ideolojik omurgası olmayan, zamana ve şartlara göre siyasi çıkarları neyi
gerektiriyorsa orada duranlarla karıştırılmamalıdır.
Dava, fikir
ve aksiyonun dünden bugüne, bugünden yarına taşınması için lazım olan “Ben” ‘den
sıyrılıp “Biz” olmaktır. Mensubiyet, aidiyet şuuru taşımaktır. İnişli çıkışlı
davranışların sebebi davasına inanmamaktır. Bocalamalar inançsızlıktan doğar.
Hayat
felsefesini “dün başka-bügün başka” sözcüğünde temelleştiren eyyamcıların Türk
Milletine çizebileceği hiçbir istikamet kalmamıştır.
Türk
Milleti bugün içerde ve dışarda varlık mücadelesi verirken yolun karşısına
geçip alkış tutmak Türk Milliyetçilerine yakışan bir tutum olmaz, olamaz.
“Alemde
ziya kalmasa halk etmelisin halk,
Ey elleri
böğründe kalan adam kalk..”
Merhum
Mehmet Akif’in asırları yırtan bu haykırışına kulak vermek, sorumluluk almak
elzemdir. Taşı, tuğlayı üst üste, kiremidi çatıya yerleştiren mimarlar kadar
ruhlarda metanet yaratacak mana mimarları da lazım.
Evet
maksadımız siyasi tartışma yaratmak değildir. Hücumlarımız, kendilerini aydın
sandıkları halde, toplumda meydana gelmiş fikir ve inanç boşluğunu doldurma,
Milli birlik ve bütünlük oluşturma cehti olmayanlaradır.
Günlük
siyasi çıkarlar bir kenara bırakılmalı, Milli şuur ve Milli kimlikle tavır
alınmalıdır.
MHP’nin bu
duruşu yalnız bırakılmamalıdır. Türk Milliyetçileri MHP’nin bu duruşu etrafında
ne kadar güçlü kenetlenirse Türk Milletinin ve Türk Devletinin yarınları o
kadar milli olur, o kadar aydınlık olur.
Cumhuriyetin
kuruluş felsefesi, Türk Devlet geleneği ve Türk Milletinin bekası Milliyetçi
Hareket Partisinin duruşuyla teminat altına alınmıştır.
Kanunsuz
Devlet, MHP’siz Hükümet olmayacağı bir kez daha anlaşılmıştır.
Ne Mutlu Türküm Diyene!
En içten saygılarımla,
Twitter/facebook/İnstagram
Aliyetgin2023
bilgi@aliyetgin.com
http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=24133