8 Ekim 2010 Cuma

Öyle çok sevmeyeceksin

öyle çok sevmeyeceksin bir kızı
bir gün hayatından çekip gider
kanar
sevgiyle atan kalbin

öyle çok sevmeyeceksin
çiçekleri
bir gün solar, kokusu gider
hüzünlenirsin her hazanda

öyle çok sevmeyeceksin ayakkabılarını
bir gün kaybedersin ayaklarını
üzülürsün yürüyemediğin yollarda

öyle çok sevmeyeceksin güneşi
her
gece karanlık çökünce
korkarsın karanlığın sesinden

öyle çok sevmeyeceksin ayı
seherle birlikte güneş doğarsa
yıkılır ayla birlikte kurduğun hayaller

öyle çok seveceksin ki ONU
bir kıza baktıgında onu göreceksin
ve o kız hiç gitmeyecek hayatından

öyle çok seveceksin ki ONU
bir çiçeği kokladığında seher vakti
bir b
aşka kokacak sana

öyle çok seveceksin ki ONU
ayaklarını kaybetsen de yürüyeceksin
kimsenin yürüyemediği yollarda

öyle çok seveceksin ki ONU
her
gece güneş giderse sessizce
sevginle aydınlanacak zemheri karanlıkları

öyle çok seveceksin ki ONU
aya baktığında onu göreceksin
seherle birlikte ona kavuşacaksın
baktığın her nesnede ve aldığın her nefeste

öyle çok seveceksin ki ONU
sonsuzluğa ulaşacaksın
sevginle
mahluk iken eşref olacaksın
ve sen artık eşref_i mahlukatsın

Bogazda bir akşam vakti

Boğazda bir akşam vakti...
çaylar deminde
sohbet deminde
hasret deminde
vuslat deminde

Bogazda bir akşam vakti
bir
dost bakışı, bir dost kelamı
hasret giderir yorgun yürekler

Bogazda bir akşam vakti.
saatin tiktakları yorulmuş
vakit hayli ilerlemiş

Bogazda bir akşam vakti
karanlıga volta vuruyorum

gece olmuş asra bedel
dalgalar hırcın
hava soguk üşüyor ellerim...

-Başlıksız-

aklım sende ben sende
gece sende gün sende
sevilmiş ve sevilen sende
görülmüş ve görülen sende

ar namus iffet sende
sır hayal gerçek sende
aşık maşuk sevda sende
sevilmiş ve sevilen her dem sende

sende tüm umutlarım
sende tüm sevdalarım
sende tüm kavgalarım
sende tüm hülyalarım

ve şimdi...
...sen bende ben sende